Rijks Museum
Rijksmuseum, Amsterdam, dünya çapında saygı gören ve Hollanda’nın en ünlü ulusal müzelerinden biri olarak kabul edilir. Müze, özellikle 17. ve 20. yüzyıl arasındaki Hollanda sanatı ve sanatçılarına odaklanmakla birlikte, Avrupa ve Asya sanatından pek çok değerli esere de ev sahipliği yapmaktadır. Rijksmuseum’da sergilenen koleksiyonlar, ziyaretçilere sanat ve tarih alanında geniş bir perspektif sunar ve sanatseverler için kaçırılmaması gereken zengin bir deneyim sağlar. Bu müze, ziyaretçilerine, Rembrandt, Vermeer gibi ustaların eserlerini ve dünya sanat tarihine ışık tutan birçok önemli yapıtı yakından görme fırsatı sunuyor. Amsterdam’da Gezilecek Yerler listenize müzeleri dahil etmenizi öneririm.
- IAmsterdam City Card ile giriş ücretsiz.
- Kartsız yetişkin giriş ücreti 20€.
- 18 yaş ve altı kişilere giriş ücretsiz.
- 09:00 – 17:00 saatlerinde her gün açık.
- Girişte ücretsiz vestiyerleri kullanarak mont, çantanızı bırakabilirsiniz. Rijks Müzesine merkezden bisikletle 15dk’da ulaşabilirsiniz.


Stedelijk Museum
Stedelijk Müzesi, Amsterdam’ın sanat severler için adeta bir cenneti. Bu müze, modern ve çağdaş görsel sanatları keşfetmek ve deneyimlemek isteyen herkes için ideal bir yer. Rijksmuseum ve Van Gogh Müzesi’ne yakın konumuyla Museumplein’de bulunuyor ve ziyaretçilere kolay erişim sağlıyor.
Stedelijk, dünya çapında tanınan en zengin modern sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Fovizm, Kübizm ve Ekspresyonizm gibi modern resim akımlarının önde gelen isimlerinin eserlerini barındırırken, Casimir Malevich’e ait 29 tablodan oluşan nadir bir koleksiyona da yer veriyor. Ayrıca De Stijl ve Cobra koleksiyonunun yanı sıra, etkileyici Hollanda fotoğraf koleksiyonları müze ziyaretçilerine sunuluyor. Türk sanatçı Özgür Kar’ın “End of the Day” adlı eseri de Stedelijk’de sergilenmekte, böylece müze, farklı kültürel sanatçıların çalışmalarını da ziyaretçilerine sunarak kültürel çeşitliliği kutluyor. Bu müze, sadece eserlerin kalitesiyle değil, aynı zamanda sanatın farklı yönlerini keşfetme fırsatıyla da ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.
- Amsterdam City Card ile giriş ücretsiz.
- Kartsız yetişkin giriş ücreti 22.5€.
- 18 yaş ve altı kişilere giriş ücretsiz.
- 10:00 – 18:00 saatlerinde her gün açık.
- Girişte ücretsiz vestiyerleri kullanarak mont, çantanızı bırakabilirsiniz.


Van Gongh Museum
Van Gogh Müzesi, Amsterdam’ın en ünlü sanat mekanlarından biri olarak, Vincent Van Gogh’un tabloları, çizimleri ve kişisel mektuplarından oluşan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapar. Müze, sanatçının kariyerinin başlangıcından, yaşamının son dönemlerine kadar olan süreci kapsamlı bir şekilde sergiler. Ziyaretçilere, Van Gogh’un sanatsal gelişimini ve kişisel yolculuğunu derinlemesine anlama fırsatı sunar.
Koleksiyon ayrıca, Monet ve Gaugin gibi 19. yüzyılın diğer büyük sanatçılarının eserleriyle zenginleştirilmiş, bu sayede Van Gogh’un eserlerinin çağdaşları arasındaki bağlantı ve etkileşimler gözler önüne serilmiştir. Müze, özellikle Van Gogh’un sanatını ve yaşamını merak edenler için vazgeçilmez bir durak.
Van Gogh Müzesi’ne olan yoğun ilgi nedeniyle, ziyaretçilerin biletlerini önceden internet üzerinden satın alması ve mümkünse rezervasyon yaptırması öneriliyor. Bu önlem, özellikle yoğun turistik dönemlerde veya hafta sonlarında, müzenin anlık kapasite sınırlamaları nedeniyle yaşanabilecek uzun bekleme sürelerini önlemeye yardımcı olur. Bu şekilde, Van Gogh’un benzersiz sanat dünyasına adım atmak için hazırlıklı ve rahat bir ziyaret gerçekleştirebilirsiniz.
- Amsterdam City Card ile giriş malesef ücretsiz değil..
- Yetişkin giriş ücreti 20€.
- 18 yaş ve altı kişilere giriş ücretsiz.
- 09:00 – 18:00 saatlerinde her gün açık fakat tarihlere göre açılış saatleri değişiyor, sitesinden takip etmek gerekiyor.


Amsterdam Icebar
Amsterdam’ın en ilginç ve eğlenceli yerlerinden biri olan Amsterdam Icebar, gerçekten benzersiz bir deneyim sunuyor. Bu eşsiz mekâna giriş yapabilmek için kapıda biletlerimizi aldık ve IAmsterdam City Card’ımız sayesinde %25 indirim alarak kişi başı bilet fiyatını 19.8€’ya getirdik. Bilet alımıyla birlikte üç adet coin veriliyor; bu coinlerle barda 20 farklı çeşit alkollü veya alkolsüz içecekten üç tanesini seçebiliyorsunuz. İlki girişte, diğer ikisi ise Ice Bar’ın içinde kullanılabiliyor.
Icebar’a girmeden önce, içerideki bara geçip yaklaşık 10-15 dakika bekledik. Giriş heyecanını artırmak için Icebar temasına uygun bir film gösteriliyor. Sonrasında ise Icebar logosu bulunan mont ve eldivenler giyerek içeri giriyorsunuz. İç mekan tamamen buz kaplı ve -10 derece sıcaklıkta. Duvarlar, heykeller ve hatta içeceklerin servis edildiği bardaklar bile buzdan yapılmış. Her yerde buzdan yapılmış hayvan figürleri bulunuyor ve bu atmosferde fotoğraf çekmek gerçekten unutulmaz bir deneyim oluyor.
İçeride geçireceğiniz maksimum süre 20 dakika; elbette soğuğa dayanabilirseniz! Amsterdam Icebar, farklı deneyimler arayanlar için kesinlikle tavsiye edilir. Bu benzersiz atmosfer, Amsterdam ziyaretinizin en unutulmaz anlarından biri olmaya aday.


Amsterdam Kanal Turu
IAmsterdam City Card, Amsterdam ziyaretimizde bize birçok avantaj sağladı, özellikle de kanal turlarında. Bu kartı kullanarak, uygulama üzerinden kolayca bulup tercih ettiğimiz Amsterdam Circle Line ile ücretsiz kanal turuna çıktık. Bu tur, Amsterdam’ın büyüleyici kanallarını keşfetmek için harika bir fırsattı ve bisikletlerimizle rahatça ulaşım sağladık.
Yaklaşık bir saat süren bu tur sırasında, kaptanımız tüm kanalları dolaşarak bize İngilizce rehberlik etti. Kanal boyunca sıralanan yüzen bot evleri gerçekten görülmeye değerdi ve bu evlerin AirBnb üzerinden kiralanabildiğini öğrenmek şaşırtıcıydı. Amsterdam’ın bu eşsiz yapısını suyun üzerinden gözlemlemek, şehrin karakteristik özelliklerinden biri.
Amsterdam’a yaptığınız bir ziyarette, kesinlikle kanal turuna çıkmanızı ve bu eşsiz deneyimin keyfini çıkarmanızı öneririm. Kanal turu sırasında çekilecek fotoğraflar, bu güzel şehrin anılarını ölümsüzleştirecek ve Amsterdam’ın romantik ve tarihi kanallarının güzelliğini evinize taşıyacak. Unutmayın, Amsterdam’da bir kanal turu yapmadan dönmek olmaz!


Amsterdam Şehir Merkezi
Amsterdam, özellikle tarihi eski şehir merkeziyle ziyaretçilere çok çeşitli keşifler sunar. Dam Meydanı, Zeedijk Caddesi, Damrak ve Red Light Caddesi, Amsterdam’da gezilecek yerler arasında öne çıkan konumlardır.
Damrak, şehrin ana tren istasyonundan Dam Meydanı’na ve oradan Kraliyet Sarayı’na uzanan hareketli bir caddedir. Bu cadde üzerinde bisikletle yapılacak 15 dakikalık bir yolculuk sonrasında, Amsterdam’ın eski şehir merkezini keşfetmek mümkün. Burada, hediyelik eşya alışverişi için ideal olan çok sayıda restoran, krepçi, fast-food zinciri ve kafe bulunmaktadır. Damrak’ın etkileyici binaları, neredeyse her köşede fotoğrafçılık için mükemmel bir arka plan sunar.
Zeedijk Caddesi‘ne ise Dam Meydanı’ndan yürüyerek geçtik. Amsterdam’ı yansıtan bu dar sokaklarda yürümeyi tercih ettik. Ancak, geldiğimiz bölgelere kıyasla biraz daha güvensiz hissedebileceğiniz bu bölgede dikkatli olmanızda fayda var. Yine de biz olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Sokak sonlarında yer alan Oudezijds Voorburgwal caddesi boyunca sıralanan yüzen evler de görülmeye değer.
Turistler için oldukça ünlü olan Red Light Caddesi, Dam Meydanı’na sadece beş dakika yürüme mesafesinde bulunuyor. Bu bölge, seks ticaretinin yasal olduğu ve çeşitli eğlence mekanlarının yer aldığı bir yerdir. Özellikle yabancı turistler için ilginç ve farklı bir deneyim sunan bu caddede, akşam saat 23.00’dan sonra sokaklar daha canlı hale geliyor. Ancak, burada dolaşırken bölgedeki insanları taciz edercesine izlemekten veya fotoğraf çekmekten kaçınmanız önemle tavsiye edilir, hoş karşılanmaz.


Jordaan
Jordaan, Amsterdam’ın en ünlü ve çekici semtlerinden biridir. Bu bölge, şehrin kalabalığından uzak, sakin ve sessiz atmosferi ile bilinir. Aynı zamanda lüks bir yaşam tarzı sunar ve şehirdeki en iyi alışveriş seçenekleri, güzel restoranlar ve cool kafeleri barındırır. Jordaan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çeker; özellikle Anne Frank Evi gibi önemli tarihi yerleri bu semtte bulabilirsiniz. Anne Frank Evi, Jordaan’ın bitiş noktasında, Prinsengracht kanalının hemen yanında yer alır.
Yeme-içme konusunda da Jordaan, benzersiz lezzetler sunar. Daha önce yazılarımda bahsettiğim o meşhur turtayı bu bölgede bulabilirsiniz. Ayrıca, Jordaan’ın estetik sokaklarında fotoğraf çekilmek, hemen hemen her karede mükemmel manzaralar verir. Amsterdam’a geldiyseniz, bu benzersiz semtin tadını çıkarmak ve kendinizi şehrin sanatsal ve bohem ruhuna bırakmak için Jordaan’ı mutlaka ziyaret etmelisiniz. Jordaan, sadece güzel manzaraları ve sosyal yaşamı ile değil, aynı zamanda sunduğu kültürel deneyimlerle de Amsterdam’ın vazgeçilmezlerindendir.
