Kopenhag pahalı mı?
Danimarka’nın başkenti ve dünyada en yaşanılabilir şehirler listesine giren Kopenhag için akla gelen ilk soru: Kopenhag pahalı mı? Evet, Kopenhag pahalı ama buraya Türkiye’nin hangi şehrinden geldiğinizde önemli. Ankara, İstanbul, İzmir gibi pahalılığın yüksek olduğu şehirlerden buraya geliyorsanız, hemen hemen fiyatlar aynı ya da biraz üstünde bir pahalılık olarak gelecek ve buna rağmen dünyanın en pahalı ve yaşanabilir şehri Kopenhag’dan bahsediyoruz 🙂
2024 Temmuz ayında Danimarka para birimi olan Danimarka Kronu’nu 4.8 ile çarparak hesaplarımızı yaptık 🙂

Kopenhag Hava Durumu
Danimarka’ya hangi aylarda gidilmeli? Kesinlikle Danimarka gibi kuzey ülkelerine gitme planınız varsa ve rahat bir gezinti isterseniz, Temmuz – Ağustos ayında plan yapmanızı tavsiye ederim. Kopenhag’da, bahar havası gibi en fazla 25-28 derece sıcaklıklar ve güneşin erkenden doğduğu, neredeyse akşam 10 buçukta karardığı bir hava ile cıvıl cıvıl insanların olduğu sokaklarda gezinmek çok keyifli olacak.
Nyhavn
Nyhavn, Kopenhag’ın renkli binalarıyla dolu, kanal boyu uzanan bir bölgesidir. Kanal boyunca renkli binaların altında yer alan farklı restoran ve kafeleri bulabilirsiniz. Burada bulunan bazı binaların 400 yıllık tarihi geçmişi olduğu ve tarihi dokunun, binaların 17 yy’dan bu yana korunduğu bilinmektedir. Kanalda yer alan tekneler, Nyhvan durağından kalkan kanal turları ve turistlerle dolu bu renkli ikonik yeri ziyaret etmekten geçmeyin.

Kopenhag’da yer alan müzeler, tarihi yapılar ve etkinliklere ücretsiz giriş için Copenhagen City Card avantajlarından bahsettiğim yazıya buradan göz atabilirsiniz.
Medicinsk Museion
Medicinsk Museion, Kopenhag’ın önemli tarihi tıp müzelerinden biri. 18. yüzyıldan kalma bir binada yer alan müze, tıbbın gelişim sürecini ve tıp tarihiyle ilgili çeşitli objeleri interaktif bir şekide sergiliyor. Sergiler, tıbbi aletlerden, eski ilaçlara ve anatomik modellerden, insan vücudunun incelenmesine kadar geniş bir yelpazede sunuluyor. Beni en çok etkileyen sergi, farklı gelişim göstermiş bebeklerle ilgili olandı. İçinde amfi olan bu müzede, belirli saatler bir rehber anlatımıyla konferans gerçekleştiriliyor, girişte bilgisini alabilirsiniz. Müze, tıp öğrencileri ve meraklıları için ilgi çekici bir deneyim olacaktır.


Design Museum
En büyük Danimarka tasarım koleksiyonlarını Design Museum’da bulabilirsiniz. Sadelik ve işlevsellikle öne çıkan İskandinav tarzının en güzel örneklerini Danimarka’nın da öncüsü olduğu bu müzede keşfedebilirsiniz. Ama bazen sizi çok renkli mobilyalarda karşılayabilir. Mobilya, tekstil ve daha birçok alanda sergilenen eserler, tasarım meraklıları için ilham verici bir deneyim sunuyor. İskandinav tasarımının zarafetini ve pratikliğini keşfetmek için Design Museum’u ziyaret edebilirsiniz. Fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi sevenler için de bu müze sizlere göz banyosu yaptıracak.


Churchillparken
Kastellet’e giderken bu doğa harikası parkın içinden geçmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Park adını 1965’de Birleşik Krallık başkanı Winston Churchill’den almış. Parkın içinde St. Alban Kilisesi ve heykeller bulunuyor. Doğayla iç içe bir gezinti yapmak ve tarihi bir atmosferde vakit geçirmek için uğrayabilirsiniz.


Kastellet
Churchillparken geçtikten sonra varacağımız yer Kastellet; Kopenhag’ın haritasına baktığınızda, gözünüze çarpaca ilk şeylerden biri, yıldız şeklindeki belirgin yapı olan bir kale.
Beşgen şeklindeki bu Kastellet (Kale), Kuzey Avrupa’nın en iyi korunmuş kalelerinden biridir. 1662’de inşa edilmiştir. Danimarka ordusu tarafından günlük olarak hala kullanılmaktadır ve halka açıktır. Kastellet’te, Komutanın Evi, Barut Evi, Kastelskirken ve yel değirmeni gibi yapıları bulabilirsiniz. Uçsuz bucaksız yeşilliklerle dolu bu ücretsiz kaleyi mutlaka ziyaret edin.


SMK – The National Gallery of Denmark
Ükenin en büyük sanat müzesi olup, son yedi yüzyıla ait Danimarka ve uluslararası sanat eserlerinin seçkin koleksiyonlarını sergiler. Müze, Danimarka sanatının Altın Çağı (1800-64) üzerinde durmaktadır.
Müze, Christen Købke ve Vilhelm Hammershøi’nin eserlerinin bulunduğu dünyanın en büyük koleksiyonuna sahiptir. Ayrıca Skagen ressamları ve Danimarkalı sembolistlerin önemli eserlerini de içerir. Yaklaşık 1900’den günümüze kadar olan modern sanat koleksiyonu, özellikle klasik Danimarka ve Fransız modernist dönemlerine ait eserler açısından zengin bir müzedir.


Hojbro Plads
Kopenhag’ın merkezinde ve alışveriş caddesi yakınında yer alan tarihi bir meydan. Kopenhag’da her sene düzenlenen Jazz festivaline denk gelen gezimiz ile Hojbro Plads meydanında jazz konserine denk geldik. Siz de meydanda yer alan banklarda oturabilir ve dilerseniz kafelerden, büfe karavanlardan içeceklerinizi alıp müziğin tadını çıkarabilirsiniz. Gideceğiniz tarihe göre Jazz Festivali’ni takip etmeyi unutmayın; gerçekten çok keyifli oluyor.


İllusions Museum
Türkiye’de de artık çoğu ilde bulunan illüzyon müzesini, Kopenhag’da da deneyimlemek istedik. İnteraktif ve gerçekten baş döndürücü bu müzede her duyunuzu kullanarak farklı deneyimler yaşayabilirsiniz. Bir odada bulunan zeka oyunlarından oynayabilirsiniz. Aile temalı bir müze olan Illusions Museum, çocuklu ailelere özellikle tavsiye edilir; burada çok eğleneceksiniz.


Guinness World Records Museum
Guiness rekorlarına konu olan her şeye bu müzede yer verilmiş. Avrupa’nın tek Guinness Dünya Rekorları müzesi olarak belirtiliyor. Bu müzede de interaktif deneyimler yaşayabilirsiniz, belli bir rekoru kırmayı deneyeceğiniz birkaç makine var. Fakat beklentimizin altında kalan bir müze oldu. Gerçekten rekorlara konu almış ürünlerin sergilenmesi beklerken, bazıları temsili olarak gösterilmişti ve rekorlar eski kalmıştı. Bence şu an yaşadığımız dönemde daha teknolojik ve dikakt çekici rekorlar var. Yine de aile temalı bir müze olduğu düşündüğüm için çocuklarla birlikte gidildiğinde çok keyifli hale gelecektir.


The Mystic Exploratorie
Guinness Müzesi’nin çıkışında, Copenhagen City Card’a dahil olan bu mekan gizemden çok anlık bir korku evi gibi. İskeletler ve zombilerle dolu, birden bire yükselen seslerle sizi ürkütebilecek bu müze, hızlıca gezilebilir. Korku ve heyecan seven çocuklarla gidilebilecek bir yer. Ama Copenhagen City Card almamış olsam ben gitmezdim. 🙂


Stromma Canal Tours
Copenhagen City Card‘a dahil olan ve Ved Stranden’den (Hojbro Plads’e çok yakın bir konumda yer alıyor) kalkacak yaklaşık bir saat süren kanal turuna katıldık. Kopenhag’ın en turistik yerlerini görmek için yola çıktık. Tur Danca, İngilizce ve üçüncü bir dil ile canlı rehberli ya da kulaklıkla dinleyebileceğiniz şekilde gerçekleşiyor. Rota; Operahouse, Amalienborg Palace, The Old Stock Exhange, Christianshavn, Our Saviours Church, The Black Diamond ve Little Mermaid heykeliyle son buluyor. Biz tura çıktıktan bir süre sonra yağmur başlamıştı ve rehber herkese ince bir yağmurluk dağıttı, yağmura rağmen çok keyifliydi. Özellikle Christianshavn’dan geçerken bölgenin sakinliğine ve evlere bayıldım. Copenhagen City Card olmadan klasik kanal turu ya da etkinlikli kanal turunu online almak isterseniz siteye buradan ulaşabilirsiniz.


Christianborg Palace
Bir zamanlar krallara ve kraçilere ev sahipliği yapan Christiansborg Sarayı şimdi Danimarka Parlemontosu’na ve Yüksek Mahkeme’ye ev sahipliği yapıyor. Sarayın halka açık kısımları; Kraliyet Resepsiyon Odaları, The Palace Church, The Tower, Royal Mutfağı‘ndan oluşuyor. Kraliyet Resepsiyon Odalarında dolaşırken gösterişli ve zengin dekorasyonu görebilirsiniz. Kraliyet vaftizleri ve cenazelerinin gerçekleştiği The Palace Church saray içinde sizi karşılayacaktır. The Tower Kopenhag’ın en yüksek kulesi olup, asansörle olmasına rağmen çıkması zaman alan bir yapı. Bu kulenin her noktasında Kopenhag’ın farklı manzarasını görebilirsiniz. Ayrıca, The Tower içinde yer alan restorana dilerseniz rezervasyon yaparak keyifli vakit geçirebilirsiniz.


Christianborg – Royal Kitchen
Christiansborg Sarayı turu kapsamında Royal Kitchen‘ı da ziyaret ettik. Burada, resepsiyonlarda yüzlerce kişiye yemek pişirmenin ne demek olduğunu anlamak mümkün. Burası kraliyet mutfağı olarak artık kullanılmıyor, ancak o dönemde kullanılan malzemeler, saklama yöntemleri ve pişirme teknikleri çok güzel bir şekilde sergilenmiş. Ayrıca, modern çağda kraliyet ziyafetlerinin nasıl hazırlandığını gösteren ilginç bir video da izleyebilirsiniz.


Botanical Garden – Palm House
Rosenborg’un tam karşısında yer alan Botanik Bahçe’ye sadece Palm House’u görmek için gittik aslında. Palm House, Botanik Bahçe’nin içinde kalıyor ve 5-10 dakika yürüdükten sonra ulaşabiliyorsunuz. Yağmurlu havaya rağmen girişte biraz sıra vardı. Palm House, kocaman ve şık bir cam kubbe ile ziyaretçilerini karşılıyor. Tavana kadar uzanan bitkiler, nem ve sıcaklıkla birleşince içeriye adım atar atmaz büyüleyici bir atmosfer yaratıyor. İçeride, uzun bitkiler arasında zarif merdivenlerle üst kata çıkabiliyorsunuz. Fotoğraf çekmek ve bu anı ölümsüzleştirmek için harika bir deneyim.


Amalienborg Palace Museum
Amalienborg Müzesi, Danimarka Kraliyet Ailesi’nin hala yaşadığı Amalienborg Sarayı’nda yer alıyor. Müze, kraliyet ailesinin yaşam tarzını ve tarihini gözler önüne seren odalarıyla dikkat çekiyor. İçeride kraliyet ailesine ait kişisel eşyalar, mobilyalar ve portreler sergileniyor. Ayrıca, sarayın farklı dönemlerde nasıl kullanıldığını gösteren odalar ve detaylı bilgiler bulunuyor. Müze turu, kraliyet ailesinin yaşamına dair bir bakış sunuyor ve ziyaretçileri Danimarka monarşisinin tarihine götürüyor.
Rosenborg Castle
Rosenborg Kalesi, Kopenhag’ın merkezinde yer alan ve Danimarka kraliyet ailesinin zengin tarihini barındıran etkileyici bir kaledir. 17. yüzyılda Kral IV. Christian tarafından inşa edilen bu Rönesans tarzı kale, bugün Danimarka Kraliyet Hazineleri’ne ve taç mücevherlerine ev sahipliği yapmaktadır. Kalenin odalarında kraliyet ailesine ait değerli sanat eserleri, mobilyalar ve kişisel eşyalar sergilenmektedir. Rosenborg Kalesi’nin bahçeleri The Kings Garden’da gezilecek yerler arasında yer almakta olup, ziyaretçilere güzel bir yürüyüş ve dinlenme fırsatı sunuyor.


The Black Diamond
The Black Diamond, Kopenhag’ın liman bölgesinde bulunan ve dikkat çekici modern mimarilerinden biridir. 1999 yılında inşa edilen bu etkileyici yapı, (Royal Library) Danimarka Kraliyet Kütüphanesi’nin bir uzantısı olarak hizmet vermektedir. Kraliyet Kütüphanesinin diğer cepheden görünümü tarihi bir yapı olarak görünürken (Kraliyet Kütüphanesi Bahçeleri, Slotsholmen’de Christiansborg Sarayı ile Kraliyet Kütüphanesi arasında bulunan halka açık bir bahçedir. ) The Diamond içerisinden kütüphaneye ulaşılır. Kütüphane güncel olarak kullanılmakta ve çalışma alanları, dinlenme alanları bulunmaktadır. The Black Diamond içinde ayrıca kitapçı, restoran, kafe ve konser salonu da bulunmaktadır.The Black Diamond, hem yerel halk hem de turistler için kültürel ve sanatsal etkinliklerin merkezidir.


NY Carslberg Glyptotek
Ny Carlsberg Glyptotek, Kopenhag’ın merkezinde yer alan ve Danimarka’nın en önemli sanat müzelerinden biri. 1888 yılında bira üreticisi Carl Jacobsen tarafından kurulan müze, adını Carlsberg Bira Fabrikası’ndan almıştır. Glyptotek, antik Mısır, Yunan ve Roma dönemlerinden modern döneme kadar uzanan geniş bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapar. Özellikle Rodin, Degas ve Gauguin gibi ünlü sanatçıların eserlerini içeren zengin bir heykel koleksiyonuna sahiptir. Müze, tarihi eserlerin yanı sıra, botanik bahçesi ve cam tavanlı kış bahçesinde oturabileceğiniz bir kafe ve oturma alanı sunuyor, giderseniz buraya da bayılacaksınız.. Hem sanat severler hem de tarih, felsefe meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir yer.



Tivoli Garden
Kopenhag denildiğinde akla ilk gelen, dünyanın en eski eğlence parklarından biri Tivoli Bahçeleri. Buraya sadece eğlence parkı demek az kalır, burası yetişkinliklerin çocuklardan daha çok eğleneceği her türlü oyunun, yemeklerin, bol etkinliklerin olduğu devasa bir alan. Tivoli Bahçeleri 1843 yılında kurulmuş ve uluslararası bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Masal yazarı Hans Christian Andersen burayı birçok kez ziyaret etmiştir, hatta Walt Disney bile kendi Disney Dünyası için ilhamı burada bulmuştur. Yetişkin birey ya da çocuklu bir aile farketmeksizin burada saatlerce vakit geçirebilirsiniz. Burasının da Copenhagen City Card’a dahil olması da size uygun fiyatlı giriş imkanı sunuyor.


Home of Carslberg
Danimarka’nın bira markası olan Carslberg’in fabrikasını ziyaret etmek Kopenhag gezisinin olmazsa olmazlarından biri. B treni ile yaptığımız yolculuk da Carslberg’e gideceğimiz durak olan Carslberg durağında indikten sonra biraz yokuş çıkıp, buraya ulaştık. Carlsberg neydi ve bugün ne olduğunun hikayesiyle 1847’de her şeyin başladığı yere fabrika içerisinde gezerek deneyimledik.
İçeri girmeden önce size bir Carslberg bant bilekliği veriyorlar ve içeride deneyimlerinizi (video/fotoğraf/gif olarak) buradaki QR koda kaydedebiliyorsunuz. Belirli kişi sayısı sonrası içeri alındıktan sonra kısaca fabrikadan bahseden, hoşgeldiniz konuşması yapan yetkili karşıladıktan sonra bira tadımı yapıyorsunuz. Ve Carslberg fabrika gezisi başlıyor. Projeksiyonlara yansıtılan Carslberg’in kuruluşunun baba-oğul tarafından anlatımı, interaktif deneyimler, biralarda kullanılan buğday çeşitlerinin yetkili tarafından anlatıldığı ve eski bira makinelerini gezebilirsiniz. Fabrikadan çıkışta, heykellerle döşenmiş isterseniz içeride isterseniz dışarıda oturabileceğiniz alanlara gitmeden bir bira ikram ediliyor ve gezi sonlanıyor. Şimdi biranızın tadını oturma alanlarından çıkarabilirsiniz. Dilerseniz hediyelik alana da uğrabilirsiniz. Gerçekten Kopenhag’da yaşadığım en güzel deneyimlerdendi, biranın yerinde birayı tatmak çok keyifliydi, mutlaka ziyaret edin. Gitmeden önce rezervasyon mutlaka yaptırmanız gerekiyor.
Christiania Özerk Bölgesi – Freetown Christiania
Kopenhag’ın merkezine oldukça yakın, Danimarka’nın en ilginç bölgelerinden biri olan Freetown Christiania, bağımsız bir topluluk olarak dikkat çekiyor. Kendi kuralları, bayrakları ve yaşam tarzı ile özerk bir bölge olarak tanınıyor. Danimarka hükümetiyle yaşadığı anlaşmazlıklar sonucu kendini özerk ilan eden bu bölge, turistlerin ilgisini çekiyor.
Christiania’ya girdiğinizde, grafitili duvarlar ve çeşitli hediyelik eşyalar satan tezgahlar sizi karşılıyor. Pusher Street’te, yasak maddelerin legal olduğunu belirten bir tabela bulunuyor. Fotoğraf çekmenin ve koşmanın yasak olduğu söylese de, fotoğraf çekerken herhangi bir sorun yaşamadım. Koşmanın panik yaratabileceği düşünülerek yasaklandığı belirtilmiş.
Dünyaca ünlü kaykay parkı ALIS Wonderland’ı mutlaka ziyaret edin. Christiania içinde ilerledikçe, panayır alanı tarzında oturma alanları ve açık kafelerle karşılaşacaksınız. Biraz daha yukarı çıkarak Christiania’yı panoramik olarak izleyebilir ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.