London Eye
Londra’nın en ikonik yapılarından biri olarak kabul edilir ve çoğu turistin ziyaret etmek istediği popüler bir cazibe merkezidir. Internet üzerinden önceden yapılan rezervasyonlarla daha uygun fiyatlı biletler edinilebilir, bu da özellikle seyahat bütçesini düşünenler için oldukça cazip bir seçenek olabilir. Nehir kıyısından yapılan bir London Eye seyri ise, şehrin bu büyüleyici dönme dolabını farklı bir açıdan görmek ve unutulmaz fotoğraflar çekmek için harika bir fırsat sunar. Ben de nehir boyunca yürürken karşı kıyıdan London Eye’ı görüp bu eşsiz manzarayı fotoğraflayanlardanım ve bu deneyim gerçekten benzersizdi.

Bing Ben
Westminster Köprüsü‘ne doğru yaptığımız yürüyüş sonrasında, ikonik yapılarından biri olan ve Westminster Sarayı’nın hemen yanında yer alan Big Ben Saat Kulesi’nin muhteşem manzarasıyla karşılaştık. Bu ikonik saat kulesi, Londra’nın tarihini ve mimari zenginliğini simgeleyen bir yapı olarak biliniyor. Yolun kenarında, köprünün kaldırımlarında durup, arkanıza Big Ben’i alarak çekileceğiniz fotoğraf, şehrin bu eşsiz atmosferini ölümsüzleştirecek. Eğer bu sırada bir de şehrin meşhur Hop-On Hop-Off turistik otobüslerinden birini kadraja dahil edebilirseniz, Londra seyahatinizden gerçekten unutulmaz anılarla dönebilirsiniz. Londra’nın bu ikonik manzaralarını görmek, şehrin tarihini ve atmosferini daha derinlemesine hissetmenize olanak tanıyacak.

M&M Store
Leicester Meydanı’nda bulunan devasa M&M Store, dünyanın en büyük şeker mağazalarından biri olarak biliniyor. Bu renkli mağaza, 100’den fazla çeşidiyle dünyanın en büyük çikolata duvarına ev sahipliği yapmaktadır. Çikolata ve şeker severler için cennet niteliğindeki bu mağazada M&M pijamalarından hediyelik eşyalara kadar geniş bir ürün yelpazesi bulabilirsiniz. Ayrıca, dilediğiniz kadar çeşidi tadabileceğiniz tadımlık M&M’lerle kendi damak zevkinize uygun lezzetleri keşfetme fırsatından yararlanabilirsiniz.
M&M Store, hem çocukların hem de yetişkinler için güzel bir deneyim sunuyor.


Oxford Street
Dünyanın en büyük alışveriş caddelerinden biri olarak bilinir ve Londra’da alışveriş denildiğinde aklan gelen ilk yer Oxford Caddesi’dir. Alışveriş tutkunları için adeta bir cennet olan bu cadde, dünya çapında ünlü markaların mağazalarına ev sahipliği yapmanın yanı sıra, benzersiz butikler ve popüler mağaza zincirlerini de bünyesinde barındırır. Geniş ürün yelpazesi içinde her zevke ve bütçeye uygun seçenekler bulabilirsiniz.
Alışveriş maratonunuzun ardından, Oxford Street’in batı ucunda yer alan Hyde Park’a yürüyüş yapabilirsiniz.
Hyde Park
En büyük ve en ünlü kraliyet parklarından biri olan Hyde Park, Londra’nın yoğun temposundan uzaklaşmak isteyenler için ideal bir doğa kaçışı sunar. Bu geniş park, çeşitli etkinlikler, konserler ve spor aktivitelerine ev sahipliği yapmasının yanı sıra, sakin bir yürüyüş yapmak veya kitap okumak için de mükemmel bir ortam sağlıyor. Tam da bizim yaptığımız gibi parkın hemen yanında yer alan marketlerden alacağınız içeceklerle birlikte, yeşil alanlarında oturup, doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Hyde Park ayrıca Serpentine Gölü gibi doğal güzellikleri de bünyesinde barındırır. Göl etrafında dolaşabilir, kano veya pedal botla göl üzerinde vakit geçirebilirsiniz. Bu park, hem yerel halkın hem de turistlerin şehir içindeki doğal bir soluklanma noktası olarak değerlendirdiği, Londra’nın en değerli yeşil alanlarından biri.
British Museum
Londra’nın kalbinde yer alan British Museum, dünya çapında bir üne sahip olan ve tarih boyunca pek çok medeniyete ait 8 milyon eseri bünyesinde barındıran bir müze. Antik çağlardan modern döneme kadar uzanan geniş bir zaman dilimine yayılan sanat eserleri, arkeolojik buluntular ve tarihi objeler bu müzede sergilenmektedir. British Museum, kültürel zenginliği ve tarihi önemiyle, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan önemli bir kültürel merkezdir.
British Museum’a girişin ücretsiz olması, kültür ve tarihe ilgi duyan herkes için büyük bir fırsat olacağını düşünüyorum Ancak, müzenin yoğun ziyaretçi durumunu göz önünde bulundurarak, ziyaretinizi daha rahat bir deneyime dönüştürmek için müzenin internet sitesi üzerinden önceden rezervasyon yapmanız gerekebilir. Bu şekilde, sergileri daha sakin bir ortamda gezip, eserleri daha yakından inceleme şansı elde edebilirsiniz.


Covent Garden – Neal’s Yard
En tarihi bölgelerinden biri olarak bilinen Covent Garden, bu bölgenin gizli kalmış yerlerden biri de şüphesiz Neal’s Yard. Renkli binaları ve büyüleyici atmosferi ile dikkat çeken bu küçük ara sokak, ziyaretçilerini adeta bir göz banyosu yaptırıyor. Neal’s Yard, çeşitli kafeler ve özgün butikleriyle dolu ve burada vakit geçirmek keyifli bir deneyim olacaktır.
Neal’s Yard sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz, aynı zamanda lezzetli kafe ve restoran seçenekleriyle de ünlü. Sabah kahvaltısından akşam yemeğine kadar, ziyaretçilere çeşitli lezzetler sunan bu mekanlar, organik ürünlerle hazırlanan atıştırmalıklar ve özel kahve çeşitleri ile damak tadınıza hitap edecek.


Soho
Londra’da en canlı ve dinamik gece hayatına ev sahipliği yapan bölgelerinden biridir. Soho, canlı müzik barları, şık kokteyl mekanları ve bol danslı gece kulüpleriyle dolu. Soho’nun sokakları, gece boyunca devam eden eğlencelerle dolup taşıyor ve bu enerjik atmosfer, bölgenin cazibesini arttırıyor.
Gece geç saatlere kadar açık olan birçok mekan, Soho’yu gece hayatı için ideal bir yer. Parti geceleri ve tematik kutlamalar, bölgeyi oldukça canlı hale getiriyor. Eğer Londra’da unutulmaz bir gece geçirmek istiyorsanız geceyi müzik, dans ve eğlence ile dolu bir şekilde Soho’da geçirebilirsiniz.
The Harry Potter Shop at Platform 9¾
King’s Cross İstasyonu‘nda bulunan Platform 9¾, Harry Potter serisinin büyülü dünyasını gerçek hayata taşıyan bir mekan olarak büyük bir popülerlik kazanmış. Bu özel platform, Harry Potter hayranları için adeta bir büyülenme noktasıdır ve ziyaretçilere Hogwarts Ekspresi’ne biniyor gibi bir his yaşatıyor. İçeride ve dışarıda yer alan özel fotoğraf noktalarıyla unutulmaz kareler çekme fırsatı yakalayabilirsiniz. Hogwarts üniformaları, sihirli değnekler ve özel tasarım aksesuarlar gibi çeşitli Harry Potter temalı ürünler sunuyor. Platform 9¾’ün simgesi haline gelmiş olan mağaza önündeki ikonik sahne için biraz sıra bekledikten sonra fotoğraf çekilebilirsiniz.


Mayfair
En lüks semtlerinden biri olan Mayfair.. Hyde Park’ın hemen yanında bulunan bu harika lokasyonu bile sizi etkileyecek. Semtin düzenli ve etkileyici mimarisi, lüks ve kaliteyi bir arada bulabilirsiniz. Öte yandan, biraz daha yüksek fiyatlarla tanınan Mayfair, şehrin göz alıcı atmosferini deneyimlemek isteyenler için ideal bir tercih. Ayrıca, burada keşfettiğim bazı etkileyici mekanları da, Londra’da Yeme / içme bölümünde kolaylıkla bulabilirsiniz. Bu semt, sadece zengin mimari yapısıyla değil, aynı zamanda sunulan yüksek standartlardaki hizmetleriyle, restoranlarıyla biliniyor.

